100 yıl önce, Şubat 1917’de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi Bolşevik Petersburg Komitesi, aşağıdaki bildiriyi Menşeviklerin, toplanma gününde Duma’ya destek amacıyla işçilere yaptığı çağrıya yanıt olarak yayımlamıştı.

Bolşevik komitesi, işçileri Duma’nın liberalleriyle ittifak yapma girişimlerine itimat etmemeleri konusunda uyarırken, bunun yerine Bolşevik vekillerin Devlet Dumasında yargılanmalarının ikinci yıl dönümünü anmak üzere 23 Şubat’ta bir günlük grev çağrısında bulunmuştu. Ancak Petersburg Komitesi, birçok fabrikanın o gün kapalı olacağını, çünkü Rusların bir dini gününe denk geldiğini unutmuştu.

Aleksandr Slyapnikov liderliğindeki Bolşevik Merkez Komitesi Rusya Bürosu, Petersburg Komitesi’nden grev tarihinin 26 Şubat’a alınmasını ve eylemin 27 Şubat için Merkezi Savaş Endüstrisi Komitesi İşçi Grubu tarafından planlanan girişimi dağıtarak kontrolünü alacak şekilde genişletilmesinin değerlendirilmesini istedi. Ancak Petersburg Komitesi, tatile bağlı olarak başarısızlığa uğrayan orijinal planları ile devam etti. Rusya Bürosu’nun 26 Şubat için yaptığı grev çağrısına da hiçbir işçi yanıt vermedi.

Şubat Devrimi, Uluslararası Kadınlar Günü olan 23 Şubat (Gregoryen takvime göre 8 Mart) civarlarında başlayacaktı.

Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi
Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!

Egemenler, Avrupa halklarının boynunun çevresinde salladıkları ilmiği sıkılaştırmaktalar. Milyonlarca insanın yaşamı mahvedilmiş durumda. Halkın en iyi ve sağlıklı genç güçleri sakatlandı ya da öldürüldü. Başka milyonlarcası da esaret altında acı çekmekte. İşler durma noktasına geldi ve açlık mevcut.

Savaşa katılan tüm ülkelerden 15 milyon kadar insan, bu dünyadaki iktidar sahiplerinin kârlarını arttıran iki yıllık katliam sürecinde yaşamlarını yitirdi. Ne kadar da eşi benzeri görülmemiş bir suç! Halkın en güzel güçlerinin kitlesel imhası işini yüklenenlere yazıklar olsun! Bizler, öncü işçiler ve ezilen demokratik güçler, büyük ve zorlu bir görevle, bu suça bir son verme göreviyle karşı karşıyayız.

Onlar ne yapıyorlar?

Son iki buçuk yıl boyunca, ezdikleri insanların yazgıları üzerinde tasarrufta bulunan egemen sınıflardan savaşın nedenine dair tek bir cılız ses dahi duyduk mu? Şimdi, Rusya işçi sınıfının Devlet Dumasındaki temsilcilerinin yargılanmalarının ikinci yıl dönümü. Savaşın en başından beri Devlet Duması tüm oturumlarında, Rusya ekonomisinin gelişeceğini haykırdı. Gelgelelim, Tauride Sarayı’nın duvarlarının ardında Duma ekonomiyi seçkin toprak sahiplerinin, kapitalist fabrika sahiplerinin ve bankacıların yırtıcı iştahlarının merhametine teslim ederek ekonomiyi harap etti.

Vekillerimizin Devlet Dumasından atılmasından sonra, Duma onları hızla uzağa, soğuk Sibirya’ya sürgün etmeye girişti ve bunu yaptı; seçkin toprak sahipleri ve kapitalistler, Devlet Dumasında daha özgürce konuşabilecek olmalarının memnuniyetiyle ellerini ovuşturdular. Ancak iki yıl boyunca Devlet Duması, haklarının ihlaline ilişkin hiçbir şey söylemedi. Vekillerin sürgün edilmelerinin ikinci yılında da sessiz kalacak. Öte yandan Duma haykıracak ve “dostça” vekiller, yaltakçı konuşmalarına kafasını kestikleri işçi sınıfı içinde sempatik bir karşılık bulma arayışıyla itişip kakışacak.

Ve savaşın şiddetiyle kör olan ve Duma liberallerinin şehvetli arzularını işçilerin ortasına taşıyacak bazı şovenist işçi grupları bulabiliyorlar. Devlet Dumasının hedeflerine ilişkin en yanardöner söylentiler, 14 Şubat için önerilen Devlet Duması toplantısının arifesinde şu anda işçilerin arasında dolanmakta. Devlet Dumasının yeni bir şey yapmaya hazır olmadığını görmek çok kolay. Ancak Duma liberalleri yükselen bir işçi duvarıyla korunduklarından, bir kez daha tehditkâr hareketler yapmaktan kaçınmıyorlar.

İşçiler fabrikalarda Devlet Dumasına destek olmaları ve hatta Tauride Sarayı kapılarında taleplerini sunarak Duma’yı kararlı bir adım atmaya sevk etmeleri çağrılarını duyuyorlar. Bu çağrılar sadece faydasız değil, aynı zamanda haincedir de. Çarların ve egemenlerin saraylarına yalvarmaya gitmek, bu sarayların sakinlerinden bir şeyler almayı uman saf halka çok pahalıya mal olacak.

Liberaller ve liberal işçi siyasetçiler, yeterli barutları olmadığında halkın davasının yiğit savaşçıları olarak halkın önünde memnuniyetle giyinip kuşanırlar. Ancak gerçek niyetlerini gizlerler. Yoldaşlar, daha fazla askeri yağma ve savaşı sonuna kadar sürdürmek adına ülkeyi tamamen teslim almak yolunda kendilerine izin vermeniz için koşarak size yardım teklif etmeye geliyorlar. Size doğrudan bundan bahsetmiyorlar ancak bu, onların en pervasız hayalleridir.

Bizim çağrımız

Liberallerin, gelecekteki bakanlık koltuklarını şu anda kendi aralarında gizlice paylaştıkları mevcut hükümetten memnuniyetsizliklerini haykırdıkları boş laflarının ne anlama geldiğini biliyoruz. Dillerinden, örgütlü insanların desteğine bağlı olarak iktidarı almaya ya da “geçici hükümet”e ilişkin kararlı ifadeler kayarken, savaşa ilişkin tek kelime dâhi etmiyorlar. İyice anlıyoruz ki ancak demokrasinin güçlü tokadı halkın sıkıntı ve çilesine son verecektir.

Onlara şunu söylemeliyiz: “Tüm çabalarımız size ve sizin başlattığınız savaşa karşı yönelmiştir. Hükümdarın asası, iştahınızı ve karanlık tapularınızı gizlediği için çok sevdiğiniz çarlık monarşisine karşıyız. Çarlık hükümetine karşıyız. Buna karşı mücadele etmek istediğinizi söylüyorsunuz, ancak onun yenilgisinden korkuyorsunuz çünkü sadece çarlık hükümeti sizin halkla oynamanıza izin verir.

Biz, iktidarı halkın eline verecek demokratik bir cumhuriyetten yanayız. İşçilerin ve yoksul köylülerin geçici devrimci hükümetinden yanayız. Evrensel, eşit, doğrudan ve gizli oya dayalı Ulusal Kurucu Meclisi toplamak imkân dahilinde olacaktır. Her devletin dünyayı bölüşen ve dünya üzerinde derin yaralar açan kapitalistlerinin şovenist canice açgözlülüğüne karşıyız. Emekçilerin, insanlığa barış ve mutluluğu getirecek olan uluslararası dayanışmasından yanayız.

Çarlık mahkemesinin vekillerimize karşı darbe vurduğu günün yıl dönümü olan 10 Şubat’ta onlara, mücadelede en büyük çabayı gösterdikleri için kardeşçe selamlarımızı yollayacağız. Vekillerimizin hemen dönmelerini talep ediyoruz ve bu yıl dönümünü bir günlük grev gerçekleştirerek anacağız. Bu, sürgüne gönderilen vekillerimizin açık bir şekilde ilan ettiği taleplerimiz için mücadelede yaşamlarımızı vermeye hazır olduğumuzun bir göstergesi olacak.

Kahrolsun çarlık monarşisi! Savaşa karşı savaş! Yaşasın Geçici Devrimci Hükümet! Yaşasın Ulusal Kurucu Hükümet! Yaşasın demokratik cumhuriyet! Yaşasın enternasyonal sosyalizm!

Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi Petersburg Komitesi

http://links.org.au/1917-view-from-streets-bolsheviks-revolutionary-provisional-government-workers-poor-peasants adresinde yayımlanan metinden çevrilmiştir.

Çeviri: Gerçeğin Günlüğü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız