DKP Avrupa: Topyekün Mücadeleye!

1597

Adalet, Özgürlük ve Eşitlik için…

Zalime, Zulme ve Faşizme Karşı…

Topyekün Mücadeleye!

Türkiye’de meclis siyasette etkisiz elaman, burjuva partileri ise faşist egemen iktidarın gerçek yüzünü ve karakterini saklayan füğürandır. Zaten her türlü at oynattıkları meclis bile onların faşist saldırganlığına ve zulmüne cevap veremediği için Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile bu ülkeyi tam bir hırsızlık, yolsuzluk, yokluk ve zulüm cenderesine aldılar. Tek tek bireyler dahil, demokratik örgüt ve kurumlara, her türlü şiddet yöntemini kullanarak saldırıyor ve saldıracak. Her türlü hak, adalet, özgürlük arayışı AKP-MHP faşist iktidarının azgın şiddetiyle karşılaşıyor. Dozu değişik olmakla birlikte hayatın her alanına hakim olması istenen bir şiddet uygulanıyor. Söz ve eylem özgürlüğü, kendini ifade hakkı, yaşam hakkı ve en temel yaşamsal hak olan adil ve insanca varolma hakkı infaz edilmiştir; faşist iktidarın iki dudağı arasındadır.

Zaten adaletten pek nasiplenmemiş TC mahkemeleri artık direk yürütmeye, yani AKP-MHP iktidarına bağlı kurumlardır. Usülen bile bu mahkemeler üzerine düşeni yapma gereği duymuyor. Türkiye’ de yürütme, yasama ve yargı Tek kişinin; Tayyip Erdoğan’ ın elinde toplanmıştır. Egemen sınıfın kendi içlerinde kıran kırana iktidar savaşına rağmen gerçeklik böyledir. Bu iktidar kendisinin ideolojik siyasal zeminin Selefi-Türkçü, ırkçı ve faşist bir anlayış üzerine kuruyor. Bu temelde kendisini bütün gücü ve hızıyla yeniden kurmaya ve hazırlamaya çalışıyor.

AKP-MHP faşist güruhu tarafından sistem muhalifi tüm güçlere ve yaşamın tüm alanlarına topyekün bir saldırı, her geçen gün kapsamı artarak devam ediyor. Emekçi Türkiye halkları başta olmak üzere bölge halklarını içine alan bir topyekün faşist saldırı başlayalı çok oldu. Gezi direnişinden bugüne, milli mutabakat halinde, halka karşı sürdürülen faşist saldırganlık, Cerabulus ile başlayan Suriye topraklarının işgali, Afrin saldırısı ile dışa dönük Kürt halkına saldırı ile faşizm ülke içinde kendi kitle zeminin güçlendirmeye çalışıyor.

Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçi toplumsal kesimlere ekonomik ve siyasal saldırılar artık önü alınmaz olmuştur. Grev yapmak, ekonomik ve sosyal hakkın için söz söylemek ya da en basit basın açıklaması bile yapmak suç haline getirildi. Binlerce insan hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı.

Kökleri derinde olan etnik ve dinsel toplulukların sorunları her geçen gün derinleşiyor. Aleviler başta olmak üzere farklı din ve ulustan toplulukların varlık yokluk kaygısına düştükleri bir ortam hızla gelişiyor.

Toplumun en kuşatılmış ve en güçsüz görülen kesimlerine ahlaki ve fiili saldırıların ulaştığı nokta kabul edilemez boyutu çoktan aşmıştır. Kadına yönelik şiddet boyutlanırken, toplumsal yaşamda kadının statüsü adım adım Ortaçağ karanlığına doğru gidiyor. Selefi-Türkçü faşist çizgi kadını, erkek egemen sistemin bir aracı haline getirip, insan değil, erkeğin kullandığı bir araca indirgiyor. Saldırı her boyutuyla kapsamlı ve topyekündür.

Evet kuşatılmışlık içinde bulunan ve çok güçlü direnme gücüne sahip olan devrimci tutsaklar ise topyekün saldırının öncelikli hedeflerinden oldular. Her darbe döneminde devrimci tutsaklar cuntacı ve faşist iktidarların ilk saldırı hedefleri içinde oldular. Bugün bir kez daha tek tip elbise dayatması ile devrimci tutsakların siyasal ve insani kimliklerine saldırı başlatılmıştır.

Kısacası Türkiye halklarının ve emekçi kitlelerinin tüm sınıf ve katmanlarına topyekün bir saldırı Gezi Başkaldırısı’ ndan sonra adım adım hayata geçirildi. Her geçen gün bu saldırının dozu ve düzeyi yükseltildi. Yasal ve açık alandaki siyasal parti ve kurumlar çalışamaz hale getirilirken, Kürt halkının şehirleri, kasabaları bombalanıp yakıldı. Bir konsept dahilinde kapsamlı saldırı derinleştirildi. Şimdi yeni bir aşamaya ulaştırılıyor. Yayılmacı bir mantıkla Afrin saldırısı başlatıldı. Bu işgalle başta işçi sınıfı olmak üzere, tüm çalışanlar üzerinde sömürü ve baskı katmerlenecek. Her dış işgal en başta içeride tüm halkın esir edilmesi, işgal altına alınmasıdır. Bugün sadece Kürt, Arap halkları bombalanıyor sananlar çok fena yanılıyor. Türkiye Erdoğan eliyle kanlı bir kuyuya sokuluyor. Bilinmelidir ki, Afrin’in bonbalanması Türkiye şehirlerinin bombalanmasıdır. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’nın bombalanmasıdır. Türk Hava Kuvvetleri’ nin Afrin’e attığı bombalarlar, Türkiye’de laik ve seküler kesimlerin, demokratların, Alevilerin, işçi ve emekçilerin, gençlerin ve kadınların tepesine düşüyor. Türk faşist selefi cihadizmi örgütleniyor. Siyasetle uğraşan herkes bunu anlamak ve bilmek zorundadır.

Topyekün saldırıya karşı topyekün mücadele kaçınılmazdır. Sistem karşıtı tüm anti-faşist güçlerin birincil görev, görevimiz budur.

 “Acil olarak tüm devrimci ve halkçı muhalefet güçleri hızla harekete geçmelidir. Artık kaybedilecek zaman yoktur, kaybettiğimiz ve geçirdiğimiz her gün ve saat faşizm ve gericilik alan kazanıyor, güç topluyor, silahlanıyor, kuvvetleniyor; halk ve devrimci güçler kaybediyor.”

“Bugün bu faşist katiller sürüsüne karşı direnmek yetmez, her olanağı ve aracı kullanarak taarruza geçmek devrimciliğimizin gereğidir. Faşizme karşı mücadele, artık direnme ve savunma düzeyinde ele alınamaz, AKP-MHP faşizmini yıkmak ve yerine tüm antifaşist güçlerin ortak iktidarını kurmak üzere harekete geçilmelidir. Öncelikli, acil görev, faşizme karşı olan tüm devrimci, sosyalist siyasal güçlerin birleştirilmesidir.”

Topyekün saldırıya karşı topyekün mücadele, topyekün karşı saldırı yaklaşımı zamanın ruhudur. Adalet yoksa barış, demokrasi ve eşitlikte olmaz. Adalet yoksa hak ve hukukta olmaz. Adalet yoksa kadın hakkı da yoktur. Adalet yoksa insani hiç bir yaşam hakkı yoktur.

Adalet yoksa kadına şiddet vardır.

Adalet yoksa işçi sınıfının hiçbir hakkı yoktur.

Adalet yoksa, zulüm ve savaş vardır.

Adalet yoksa soygun, hırsızlık ve sömürü vardır.

Adalet yoksa taciz ve tecavüz vardır.

Adalet, özgürlük ve eşitlik için…

Sömürüsüz ve savaşsız bir gelecek için…

Kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere karşı,

İşsizliğe ve iş güvencesiz yaşama karşı,

Emperyalist ve kapitalist paylaşım savaşlarına karşı,

Faşizmin zulüm ve yayılmacılığına karşı,

Topyekün mücadeleye…

Faşizmi yeneceğiz halklarımız kazanacak.

Devrimci Komünarlar Partisi- Avrupa

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız