Devrimci Komünarlar Partisi ve Birleşik Özgürlük Güçlerinin geçtiğimiz günlerde duyurusunu yaptığı Devrim ve Sosyalizm mücadelesinin ölümsüzleri haftası etkinlikleri Rojava BÖG Karargahında Ulaş Bayraktaroğlu’nun şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinin ölümsüzleri anılarak başladı.
Askeri törenin gerçekleştiği Rojava BÖG Karargahında, Rojava devriminin savunucuları ve bileşenleri olan YPG, TKEP/L, MLKP, MKP, TKP/ML-TİKKO yer aldı. Törende örgütler adına konuşmalar yapan katılımcılar “Ölümsüzler Haftası” aracılığıyla Ulaş Bayraktaroğlu, Mayıs ayı şehitleri başta olmak üzere onların mücadelelerini büyütüceklerini ve Ulaş Bayraktaroğlu’nun yoldaşlığını, savaşçılığını anlatan konuşmacılar onun yarattığı değerleri yaşatacaklarını ifade ettiler.
DKP/BÖG adına konuşmasını gerçekleştiren Umut Bayraktaroğlu ise;
“Yoldaşlar ölümsüzler haftasının anlamı ve gerçekliği, faşizmi yenecek, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı kuracak mücadele pratiğine, ideolojik birikime ve önderlere sahip olduğumuzdur. Devrimci savaş alanlarında ölümsüzlerimizin izinde, tarihi değiştirme gücüne sahibiz.
Yoldaşlar, Komutan Mehmet Kurnaz’ın dediği gibi ” Yanan gökyüzünde uçuşan ateş kuşlarıyız, hiçbir yerdeyken, her yerdeyiz”.
Dün Newroz alanlarında, 1 Mayıs meydanlarındaydık bugün faşizmin karşısında her yerde olacağız. Hiç beklenmedik bir anda, umulmadık zamanda ölümsüzlerimizden aldığımız güç ile vuracağız faşizme, AKP-MHP faşizminin seçim hileleri ile halkları kandırmasına, iktidarının devamına, sömürü çarkının dönmesine izin vermeyeceğiz!” dedi.
Konuşmanın tam hali ise aşağıdaki gibidir;
Yoldaşlar, bugün burada Devrim ve Sosyalizm mücadelesinin ölümsüzlerini anacağız. Onların yaşamış oldukları her an ile halkların mücadele tarihine nasıl yön verdiklerini anlatacağız.
Yoldaşlar bu tarih çok köklüdür. Tarihte ilk taşı atan adsız savaşçıdan Spartacüslere kadar uzanır. Bu tarih içine isyanlar, ayaklanmalar, direnişler, komünler, devrimler sığdırmıştır. Her anı sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın yaratılma savaşıyla dolu olan bir tarihtir bu.
Bu tarihi Paris Komünarları, Küba, Çin, Latin Amerika, Sovyet, Türkiye ve Kürdistan devrimcileri, 68 gençlik hareketinin genç devrimcileri, kadınların kurtuluş mücadelesinin kadın direnişçileri ve burada IşiD çetelerini yenerek Rojava Devrimini oluşturan bizler yarattık.
Her biri ayrı bir döneme önderlik etmiş olan devrim mücadelesinin ölümsüzleri Marks, Engels, Lenin ve Mao, Che ve Fidel, Rosa Lüksemburg ve Clara Zetkin, Mustafa Suphi’ler, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya, Kemal Pir, Mazlum Doğan, Fermander Agit ve Hayri Durmuş, Meryem Güler, Aynur Sertbudak, Necdet Adalı, Talat Türkoğlu, Orhan Yılmazkaya ve nice devrimcinin mücadele ruhu bugün buradadır.
Yoldaşlar bu ruh Türkiye topraklarında ilmik ilmik örülmüştür. Lise koridorlarından üniversite kampüslerine öğrenci gençlik içerisinde, işçilerin içinde proleterleşerek, erkek şiddetine karşı kadınların mücadelesini yükselterek, Kürt halkının yanında omuzdaş olarak, Gezi direnişiyle Türkiye ayağa kalktığında Gezi’yi son ana kadar terketmeyerek, faşizmin ve emperyalizmin her saldırısında barikatlar kurarak örgütlenmiştir. Bu ruh Enternasyonalizm bayrağı ile sınırları aşmıştır, Akp-Işid çetelerine karşı başlatılan direnişin parçası olunarak Rojava Devriminin yaratıcısı olmuştur. Türkiye’nin her yerinden buraya gelerek devrim ve sosyalizm inancını büyüten bu ruh Işid’e ve T.C faşizmine karşı savaşta kendini göstermiş dur durak bilmeyen bir mücadelenin fitilini ateşlemiştir, Özgürlük Gücü’nü, Komünar devrimciliğini doğurmuştur.
Türkiye işçi sınıfı ve ezilen halklarına, kadınlarına, gençlerine sesleniyoruz. Ölümsüzlerimiz sadece bir isim değil halkların kurtuluşu için yola çıkan, sınıfsız ve sömürüz bir dünyanın temelini mücadeleleri ile atan arkadaşlarınızdır, komşunuzdur, kardeşlerinizdir, evlatlarınızdır.
Kobane düştü düşecek denilen günlerde geceyi gündüze çeviren, karanlığın üzerine aydınlık bedenlerini bırakan Çukurova’nın her sokağında mücadele izine rastlayacağınız Bedrettin Akdeniz, Caferi halkının mazluma can zalime zülfikar inancını cesaretiyle ortaya koyan Mahir Arpaçay, “Ayakkabılarımızın bağcıkları bağlı saatlerimiz devrime ayarlı” diyen Türkiye Gençlik Hareketi’nin önderi Aziz Güler, kadınlarla birlikte tüm meydanları erkek egemenliğine, Minbiç’te ise Işid çetelerine dar eden Eylem Ataş, dünya halklarının kavgasını Rojava’ya taşıyan Robin Agiri, Işid’in kalesi Rakka’da çarpışan Karadeniz’in hırçın çocuğu, işçi sınıfının evladı Doğan Kırefe, Alevi halkının canı Hasan Ali, Türkiye Devrim’in sınır tanımaz olduğunu Dar Azza eylemi ile gösteren, Devrim ve Sosyalizm mücadelesinde ulaşılması gereken bir çizgi yaratan İdil Güler, Cömert Nazif Efe, Zahide Rosa Suk ve Cihan Efe, T.C faşizminin Afrin işgali karşısında hiç vakit kaybetmeden cephelerde yerlerini alan Çukurova’nın yiğit devrimcileri Nurhak Cem ve Bayram Ali, Kobane’den Medya Savunma alanlarına uzanan devrimci savaş pratiği ile komutanlaşarak Türk ve Kürt halklarının kardeşliğini, Orhan Yılmazkaya’dan aldığı söz ile büyüten Devrimci Komünarlar Partisi’nin kurucu önderi ve Halkların Birleşik Devrim Hareketinin merkez yöneticisi Ulaş Adalı ve tam 1 yıl önce bugün Rakka’da, Işid çetelerine karşı savaşın içerisinde Gezi Direnişinin önderi, Birleşik Özgürlük Güçleri ve Devrimci Komünarlar Partisi’nin komutanı, Mahir’lerin, Deniz’lerin, İbrahim Kaypakkaya’ların mücadele pratiğini, devrimci yaşam ve savaş pratiğiyle canlandırarak Türkiye Devrim Mücadelesinin önderleri arasında verdiği mücadelenin hiç tükenmeyen enerjisi ile yer alarak ölümsüzleşen Mehmet Kurnaz, Ulaş Bayraktaroğlu ölümsüzleşmiştir.
Komutan Ulaş Bayraktaroğlu’nun “İnsan bir kez doğar bir kez ölür, devrimci ise her ikisinide doğru yapandır” sözü ölümsüzlerin yaşam manifestosu olmuştur.
Yoldaşlar devrimler tarihi işte bu şekilde gelişmiş ve değişmiştir.
Yoldaşlar bu tarih hepimizindir, Türkiye ve Dünya devrimci hareketinindir. Bu pahabiçilemez mirasla bizler Türkiye, Ortadoğu ve Dünya İşçi sınıfı ve ezilen halklarının kurtuluşunu örgütlemeye, zafere götürmeye adayız.
Birlikte mücadeleyi burada, siper başlarında omuz omuza örgütledik. Halkların birleşik devrim mücadelesinde kanlarımız kanlarımıza karıştı. Kazanacağımız her başarı ortak mücadelemizin sonucu, ölümsüzlerimizin zaferi olacaktır.
Tüm yoldaşlarımıza, halklarımıza sesleniyoruz;
Komutan Ulaş Bayraktaroğlu’nun örgütçülüğü, birleşik devrim mücadelesindeki ısrarı bizleri bugün daha fazla yan yana durmaya, devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırmaktadır. Devrimci yaşam ve pratiğin nasıl olması gerektiğine dair bizlere tüm yaşamını örnek olarak bırakmıştır. Bu devrimciliği öğrenmeliyiz yoldaşlar. Özgürlük Gücü’nün, Komün Gücü’nün, Zafere doğru yürüyüşün anahtarı buradadır.
Ve bizler bugün burada bu anahtarı kullanarak sadece bir anma etkinliği değil, devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütmek için bu mücadeleyi büyütmüş olan yoldaşlarımızı rehber gösteriyor, rehber alıyoruz. İçinde bulunduğumuz haftayı Devrim ve Sosyalizm mücadelesinin ölümsüzleri haftası ilan ediyoruz.
Yoldaşlar ölümsüzler haftasının anlamı ve gerçekliği, faşizmi yenecek, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı kuracak mücadele pratiğine, ideolojik birikime ve önderlere sahip olduğumuzdur. Devrimci savaş alanlarında ölümsüzlerimizin izinde, tarihi değiştirme gücüne sahibiz.
Yoldaşlar, Komutan Mehmet Kurnaz’ın dediği gibi ” Yanan gökyüzünde uçuşan ateş kuşlarıyız, hiçbir yerdeyken, her yerdeyiz”.
Dün Newroz alanlarında, 1 Mayıs meydanlarındaydık bugün faşizmin karşısında her yerde olacağız. Hiç beklenmedik bir anda, umulmadık zamanda ölümsüzlerimizden aldığımız güç ile vuracağız faşizme, AKP-MHP faşizminin seçim hileleri ile halkları kandırmasına, iktidarının devamına, sömürü çarkının dönmesine izin vermeyeceğiz!
Ölümsüzlere sözümüzle, Yürekteki Gücümüzle Faşizmi Yeneceğiz!
Ya Zafer, Ya Zafer!
Devrim ve Sosyalizm Şehitleri Ölümsüzdür!
Konuşmaların ardından askeri tören sonlandırılırken, ölümsüzlerin ailelerinden gelen videolu mesajlar izlenerek etkinlik son buldu.
