Kavgamız Baran Olacak, Tufan Olup Faşizmi Boğacak! – DKP/Birlik

1431

Aklını ve yüreğini devrimin o yanık ezgisiyle harmanlayanlar geçti bu topraklardan. Baran olup yağdılar bu çorak topraklara. Anaların ak sütü gibi berrak can suyunu verdiği tohumlar çiçeğe durmak üzere uğurluyorlar şimdi onu. Ve diyorlar ki: ”Umut dimdik ayakta!..”

 Bir devrimci tercihleriyle, eyledikleriyle kendi tarihini inşa eder. Ve bu tarih ancak son noktayla birlikte yazılır, kalıcılaşır.  Baran Serhat MLKP’nin önder kadrolarından biri. Bu kavgada işkence de düştü payına, hapishane de… Kavgayla atan yüreği Rojava’da devrim topraklarında yine kavganın içerisinde durdu. Birleşik devrim mücadelesine omuz vermiş, Kürdistan devrimi ile Türkiye devriminin birbirine sıkı sıkıya bağlandığı bir kesitte, birleşik devrim hareketinin inşasında sorumluluk üstlenmiş bir devrimci. Kendini sosyalist-yurtsever olarak ifade eden Baran Serhat, sınırları çizili alanlarda dahi özgürlüğün tohumlarını yeşertmek için militanca dövüştü. Çünkü onun için devrime yürüyen yolda irili ya da ufaklı hiçbir görev yoktu. Her bir adım emekle, özenle ve o ilk günkü ”amatör heyecanı” ve sadeliğiyle atılmalıydı.

Düşmanın kasvetli, rutubetli, cellatların gölgelediği hücrelerinde, işkencehanelerinde yine de Kürdistan dağlarında açan nergisleri düşündü. Mavi düşlere boğdu tüm o karanlığı.

Sonra kalabalıklarla doldu taştı ufacık alan. İstanbul’un kalabalığı, Kürdistan’ın dağları…

“güzel günler göreceğiz çocuklar

motorları maviliklere süreceğiz…”

Doludizgin devam eden mücadele yılları, onu Rojava süreciyle buluşturdu. Rojava Devrimi’nin savunulmasından, toplumsal inşa çalışmalarına kadar birçok alanda iz bıraktı. Sömürgeci faşist kuşatmalara-saldırılara karşı yapılması gereken neyse, özveriyle gerçekleştiren oldu. Devrim hem bir yıkım hem bir yapımsa, o bu süreci ileriden kucaklayan oldu. Rakka siperlerinden Rojava halklarını sarmalayan komün çalışmalarına… hepsinde alınteri, durdurak bilmez devrimci disiplini ve o ilk günkü heyecanı vardı.

Birleşik Devrimimiz Kazanacak, Kavgamız Baran Olup Yağacak!

AKP-MHP faşizminin saldırıları, işgalleri, bölgesel saldırganlığı siyasi ve ekonomik beka bunalımını aşmaya yetmemektedir. Ne IŞİD, ne faşist devletin Efrin işgaline sürdüğü Kuvayı milliye ruhunu kuşanmış (!) ÖSO çeteleri bölgede filizlenen devrimimizi baltalayabilmiştir. Ondandır ki sömürgeci faşist devlet, kalleş saldırılarla, ajanlaştırma politikalarıyla birleşik devrim cephemizi hedeflemekte, tecritle özgürlük çığlığımızı boğmak istemektedir. Bugün Türkiye sokaklarında, Kürdistan dağlarında ve metropollerinde artan saldırılar iktidarın büyüyen korkusunun ifadesidir. Yine sömürgeci faşist devletin, doğrudan kendisine bağlı çeteleriyle Baran yoldaşa dönük yapmış olduğu suikast, birleşik devrim mücadelemizi engelleme çabasının yanısıra Rojava Devrimi’ne dönük bir saldırıdır.

İçimizden birini, önde gidenimizi katletmiş olabilirsiniz ama hepimizi katledemezsiniz. Düşen her bir yoldaşımızın yerini dolduracak, yarım kalan düşlerini düşlerimiz bilecek, yarım kalan hikayelerini tamamlayacağız. Her yitenimizle bir eksilmeyecek, çoğalacağız.

Sorulacak hesabımız birikti. Düşlerimizin gerçeğe pamuk ipliği hassaslığıyla bağlandığı kesitteyiz.

Vakit; bu kesitte ayaklarımız üzerinde yükselme, günü kabından taşırma vaktidir.

Vakit; Rojava Devrimi’ni baştan ayağa sahiplenme günüdür!

Vakit; tecrit ve imha saldırısına karşı Zülküf Gezen, Ayten Beçet ruhunu kuşanma günüdür!

Vakit; faşist kuşatmayı kuşatma günüdür!

Vakit; hedef alma günüdür!

Ve vakit; bugün kavgada hiç olmadığı kadar Baranlaşıp AKP-MHP faşizmini tufanda boğma günüdür!

Baran Serhat Ölümsüzdür!

Yaşasın Birleşik Devrim Mücadelemiz ve Siper Yoldaşlığı!

Tecriti Kıracak, Faşizmi Yıkacağız!

DKP/Birlik

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız