15 Ağustos Atılımı, Birleşik Devrim Mücadelemizin de Tarihidir – DKP/Birlik

1386

“PKK, sonu gelmemiş bir roman, bir şiir, bir türkü”yse şayet, Komutan Agit, 15 Ağustos atılımının baş aktörü olarak, bu sonu gelmemiş romanın giriş bölümünü yazandır. Bu şiiri, bu türküyü en güzel yerinden başlatandır.  Zamanın akıp gidişinde bazı anlar vardır, zamanı büker dertop eder ve artık zaman başka bir şekilde akar. Bu anlar, bir tarihtir ve artık onun üzerine kurulur bütün ondan sonra gelen her şey. 15 Ağustos atılımı böyle bir zamana denk düşer.

Katliamlardan zulümlerden geçirilen Kürt halkının kendi kimliğini ve özgürlüğünü kazanacağı günlerin inancıyla, halkının gerçekliğini o gerçekliğin iç burkucu yönünü hisseder Komutan Agit. Ve bilir ki, gerçekliğin kendisi, onun verdiği acı ancak direnişle, ancak ateş olup savaşın orta yerine fırlayarak, tavizsizce ve kararlılıkla savaşarak diner; acının yerini, kayalıklarda filizlenen çiçeklercesine halkının yüreğine yerleşen özgürlük alır. Attığı her adımda, yoldaşlarıyla özgürleşmeye gidişin sadeliği ve gücü onunla olur.

Komutan Agit şahsında, 15 Ağustos Atılımı; Kürt halkının özgürlük mücadelesinde sapmaz bir pusula olmuştur. Bu pusulanın gösterdiği yön, bugün Kürdistan’ın dört bir parçasında tüm asimilasyon, baskı ve yok etme politikalarına; işgal saldırılarına, karşı durmanın yolunu açmış, ezilen halkların direniş ve özgürleşme kavgasında bir işaret fişeği olmuştur. Diz çökmemeyi, boyun eğmemeyi göstermiştir.

15 Ağustos Atılımı, bugün, Bakur’da, dağda yükseltilen gerilla mücadelesinden, kent merkezlerindeki serhıldanlara, özyönetim direnişlerine, zindan direnişlerine kadar halkın bilincinde ve yüreğinde kendini var eden ulusal bilinç ve özgürlük arayışıdır. Başur’da sömürgeci faşist TC’nin geliştirdiği işgal saldırısına karşı can bedeli yükseltilen direniştir. Rojhilat’ta, halkların baskı ve zulüm karşısında mücadeleyi işaret eden bir tarihtir. Ve en nihayetinde, faşist çetelerden temizlenen Rojava topraklarında, Ortadoğu halklarının özgür, eşit, demokratik yaşam özlemi ile sarıldığı devrimin somutluğudur.

15 Ağustos Atılımı; olmaz denileni olduran, yapılmaz denileni yapan iradenin kendisidir. Devrimci bir bilincin, zalimlerin tarihini nasıl parçalayıp bir kenara fırlattığının resmidir. Bundandır ki, üzerinden geçen 35 yıla rağmen, bu ruh dimdik ayaktadır. Delal Amed, Atakan Mahir, Zeki Şengali ve Helmet yoldaşların şahsında, sayısız direnişte, sayısız zaferde, Türkiye ve Kürdistan’ın sayısız savaş mevzisinde bu atılım tekrar tekrar somutlaşmıştır. Ve Türkiye devrimi ile Kürdistan devriminin iç içe geçtiği bu momentte; 15 Ağustos, aynı zamanda, birleşik devrim mücadelemizin beslendiği özsuyudur.

DKP/Birlik

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız