Bir Sevinçlik Menevişli Kuş : Bayram Ali – Mitka Babai

2056

 

Sana bir sevinçlik menevişli kuş yolladım Afrin!

Kuş bir kez uçmayagörsün, durdurabilene aşk olsun!

Ama sen, ama ben eskiden de çıkardım hep yalnız bu yollara…

Yollar bizi anlamın çarmıha gerildiği günlerde buluşturdu.İbrahim Tufan’ın camı

parçalayan çeliği sertleştiren balyozuyduk.Dağdan geldiğinde gerillanın yaşama

ve insana dair tüm bilgeliği ve kadifeden naifliğiyle dokundun bize , bize ve

hayatımıza.Geldiğinde yüreği gecekondulardan,varoşlardan,içine bir türlü

sığamadıkları gri binalı üniversitelerden,Ankara’nın ayazından , Çukurova’nın

sıcağından sağılmış yoldaşlarının sıcaklığıyla karşılandın.Seni biz aynı ufka

bakıyor olmanın onuru ve inancıyla karşılamıştık.Madalyonun öte yüzünü

işliyorduk.Bu işçiliğe hemen dahil oluvermiştin.Öyle ki o kriz sürecinden çıkışın

parolası İbrahim Tufan Eroğluer’in yaşamı ve duruşuyla  yine sonra onun adını

alacak olan çalışma grubunu kurmuştuk.Bu çalışma grubundaki varlığın

başlıbaşına bizi Afrin’e taşıyan ruhun  yine sen de cisimleştiği dönemdi.Nasıl da

heyecanlanırdın eğitimlerde.Eğitimlerimizin, tartışmalarımızın, düşünüşlerimizin,

duygulanımlarımızın heyecan verici olması çıkış niteliğinde bir finale hizmet

etmesindendi.İçeriğinden yoksun kaba bir yer değişikliği değildi bizimkisi!

Tam da köklerimizle buluşmak üzere bir çıkıştı öyle ya onlar çıktılar bir kez

Önce Nurhak ardından Bayram Ali…

Onlardan geriye kalan:

2 küçük köpekçik ki -Kalender ile Cevvaldirler-, Cömert’in

yadigarı daha sonra Bayram Ali ‘nin gözdesi olan Doğanla Rakka cephesindeyken

bir köşede büzülmüş halde mermilerin arasından çıkardığımız 2 ördekten

yeşilbaşlı olanı, ki Cömert’in tek emaneti olması dolayısıyla Bayram Ali’nin bir

tanesidir,

Ve geriye kalan Bayram Ali’nin cancanım cancanlarım dediği henüz ufacıkken

koluna nakşettiği annesinin ve 2 ablasının isimlerinin her hatırlanıştaki o yürek

burkuntusu,

Ve geriye kalan en saf haliyle  sürgün, kaçış ve kaypaklığa ; idealizmin elem ve

kederle bulanmış saltanatına , örgütsüzlüğe ve parti değerlerine saygısızlığa tokat

gibi  verilen bu cevaptır.

Bu cevap düşman sattında nasıl düşünüyorsak öyle öleceğimizin o efsunlu çıkış

noktasıdır.

Ve şimdi geriye kalan :

’’Yapıcıların yüreği bayram yeri gibidir.Cıvıl cıvıl, toz toprak…’’

O bir yapıcıydı.

Son günlerinde o aşırı mütevaziliğinden mütevellit utangaçlığını yıkıp bir şiir

okumuştu. Şarkılar, türküler söylediğimiz bir gündü.Ikın sıkın bizim de

zorlamalarımızla o çocukluğundan beri sevdiği şiiri okudu :

’’aysel git başımdan ben sana göre değilim

 ölümüm birden olacak seziyorum

 hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

 aysel git başımdan seni seviyorum’’

Onu her düşündüğümde Aysel, Ayseller kafanızı  kaldırın  bu tekdüzenin

keşmekeşinden!

ve bu sırra , bu hakikat-ı aşka bi erin !

diye bağırmalıyım diyorum…

Yolda olmanın ağırlığınca anıyorum, anıyoruz…

Dağların ve Devrimin Bayram’ı…

MİTKA BABAİ

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız